temize çıkarmak

"temize çıkarmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 23 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	temize çıkarmak	exonerate f.
Thus he exonerates the dealers and capitalist society and condemns young people. Böylece tüccarları ve kapitalist toplumu temize çıkarırken gençleri mahkum etmektedir. More Sentences
2	Genel	temize çıkarmak	vindicate f.
Sami wanted to vindicate himself. Sami kendini temize çıkarmak istiyordu. More Sentences
3	Genel	temize çıkarmak	clear f.
I just want to clear my name. Sadece adımı temize çıkarmak istiyorum. More Sentences
Trade/Economic
4	Ticaret/Ekonomi	temize çıkarmak	exonerate f.
Thus he exonerates the dealers and capitalist society and condemns young people. Böylece tüccarları ve kapitalist toplumu temize çıkarırken gençleri mahkum etmektedir. More Sentences
Common Usage
5	Yaygın Kullanım	temize çıkarmak	acquit f.
General
6	Genel	temize çıkarmak	purify f.
7	Genel	temize çıkarmak	whitewash f.
8	Genel	temize çıkarmak	justify f.
9	Genel	temize çıkarmak	purge f.
10	Genel	temize çıkarmak	disculpate f.
11	Genel	temize çıkarmak	absolve f.
12	Genel	temize çıkarmak	exculpate f.
13	Genel	temize çıkarmak	acquight [obsolete] f.
14	Genel	temize çıkarmak	acquite [obsolete] f.
15	Genel	temize çıkarmak	uncharge [obsolete] f.
16	Genel	temize çıkarmak	pardon f.
17	Genel	temize çıkarmak	shrift f.
18	Genel	temize çıkarmak	shrive f.
Law
19	Hukuk	temize çıkarmak	release f.
20	Hukuk	temize çıkarmak	relesse [obsolete] f.
21	Hukuk	temize çıkarmak	uncharge f.
22	Hukuk	temize çıkarmak	discharge [obsolete] f.
Archaic
23	Eski Kullanım	temize çıkarmak	shrieve f.

"temize çıkarmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 14 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	yeniden temize çıkarmak	revindicate f.
2	Genel	suçunu temize çıkarmak	disblame f.
Phrasals
3	Öbek Fiiller	(birini herhangi bir suçtan veya kabahatten) temize çıkarmak	acquit (one) of (something) f.
4	Öbek Fiiller	(birini herhangi bir suçtan veya kabahatten) temize çıkarmak	acquit someone of something f.
5	Öbek Fiiller	(birini/kendini bir şeyden) temize çıkarmak	vindicate (someone or oneself) of (something) f.
6	Öbek Fiiller	birini bir şeyden temize çıkarmak	vindicate someone of something f.
7	Öbek Fiiller	(birini bir şeyden) temize çıkarmak	absolve (one) from (something) f.
8	Öbek Fiiller	birini bir şeyden temize çıkarmak	absolve (one) of (something) f.
9	Öbek Fiiller	bir şeyi (düşünceyi bir şey yaparak) temize çıkarmak	justify (something) by (doing something) f.
10	Öbek Fiiller	ile/yaparak temize çıkarmak	justify by f.
11	Öbek Fiiller	'-den temize çıkarmak	vindicate of f.
Idioms
12	Deyim	adını temize çıkarmak	clear one's name f.
13	Deyim	adını temize çıkarmak	clear somebody's name f.
14	Deyim	kendini temize çıkarmak	clear one's skirts f.